Evcil Hayvan Vefatı ve Çocuklarla İletişim

Evcil hayvan kaybı herkes için çok zor bir süreç. Ailenin bir parçası haline gelmiş, evin her köşesine anısını bırakmış dostlarımızın vefat sürecinde biz büyükler daha fazla sorumluluğa sahibiz. Çünkü çocuklarımıza evcil hayvanlarının nereye gittiğini de açıklamak durumundayız. Peki bu zorlu süreç için elimizden ne gelir?

hayvan vefatında çocuk psikolojisi
Paylaşın

Hayvan vefatında çocuk psikolojisi güçlü tutulmalı. Yapılan bir araştırmaya göre, insanların %95’i evcil hayvanlarını ailelerinin bir üyesi olarak görüyor. Bu durum, evcil hayvan vefatı ve bununla başa çıkma açısından güçlükler yaratıyor. Çünkü bir aile ferdinin aranızdan ayrılması, kimse için kolaylıkla uyum sağlanan bir durum değil. Hele konu, ölüm nedir bilmeyen çocuklar olduğunda.

Psikoterapist ve yazar Dr. Robi Ludwig, araştırmalarında ve yazılarında tam da bu konuya parmak basıyor. Gözlemleri, hepimizin bildiği doğrultuda: Evcil hayvan vefatı durumunda ebeveynleri, çocuklarına yapmakla yükümlü oldukları zor bir konuşma bekliyor. Belki de çocukların ölüm ve terk edilme kavramlarıyla ilk defa yüzleşmek zorunda kalacakları bir konuşma. Hal böyle olunca, bir şekilde ne diyeceğini önceden belirlemek faydalı oluyor.

GERÇEĞİ SÖYLEYİN

Ludwig, özellikle bu konuda gerçeğin asla çarpıtılmaması gerektiğini savunuyor. Çünkü ancak bu şekilde çocuklar daha gerçekçi bir bakış açısı ediniyorlar. O yüzden eğip bükmeye gerek yok. Usulca ve sakince, çocuğuna artık neden evcil hayvanını göremeyeceğini anlat. Sonra tepkilerini ölç, acaba ölüm nedir anladı mı? Ya da kafası karışmış mı gözüküyor?

Çocukların ölüm konseptini anlayıp anlamaması, yaşlarıyla bağlantılı. Çocuklar ilk kez 7-9 yaş aralığında ölümle yüz yüze geliyor. Bu yaşlardan sonra ölüm denen şeyi daha rahat kavrayabiliyorlar. Ama tabi ki sorular bitmiyor: Ben öldükten sonra ne olacak? Burada tamamen kendi inancın devreye giriyor ve kendi bildiğin doğruları çocuğuna aktarman gerekiyor. Bundan dolayı sen de kendince birtakım cevaplar hazırlayıp çocuğunun karşısına hazır çıksan iyi olur.

Şunu da unutmamak gerek. Ölüm denen şeyi ilk defa deneyimleyen çocuklar, sevdiği diğer insanların da ölüp onu terk edeceğine hemencecik inanır. Bu noktada sakin kalıp, çocuğunu rahatlatmalısın.

EVCİL HAYVAN VEFATI VE ÇOCUĞUNUN HİSLERİNE HÜRMET ETMEK

İkinci adım ise, çocuğunun üzüntüsünü ifade etmesine yardımcı olmak. Mesela çizimlerle veya hikayelerle, evcil hayvanının ölümünü kabullenebilir çocuğun. Ek olarak birlikte mutlu anılara odaklanabilirsiniz. Böylelikle yas süreci tamamen üzüntü ile devam etmez. Sinir ve suçluluk gibi hislere de hazır ol. Çocukların böyle bir duruma tepki verirken kafaları doğal olarak karışır.

Onu hislerini ifade etmesi açısından yüreklendir. Yaşadığı şeyleri ne kadar ifade ederse, üzüntü sürecini o kadar çabuk kabul eder çocuklar. Üzüntü sürecinden sonra ise kabul ve yetişkinlik gelir.

Eğer imkanın varsa, evcil hayvanın için bir mezar taşı yap. Evden çok uzak bir yerde olmazsa, çocuğun o mezar taşına giderek dostunu hatırlayabilir. Hatta bizzat çocuğuna evcil hayvanının mezarını inşa etmesi konusunda yüreklendirebilirsin.

Evcil hayvan vefatı bu şekilde ele alınırsa, çocuklar için travmatik bir süreç olmaktan çıkar. Hatta bir noktada, çocuklarımıza ölüm ve kayıp ile ilgili önemli dersler verir. Bu da dostunun size son hediyesi olarak görülebilir. Özetleyecek olursak dürüst davranmak, çocuğun hislerini ifade etmesine izin vermek ve onu sürece direkt olarak dahil etmek, durumu çocuk için daha anlaşılır bir hale getirir.

Peki ya ebeveynler? Bizler evcil hayvan vefatı ile nasıl ilişki kurarız? Bu konuda yazarımız Pelin Gökçek’in “Can Dostumuzun Kaybıyla Nasıl Baş Ederiz?” yazısı sana yardımcı olacaktır. İyi okumalar.

Paylaşan heymypet