PEKİ ONDAN SONRA?
Türkçede Hayvanları Koruma Günü, İngilizce de ise “World Animal Day” yani “Dünya Hayvan Günü” olarak bilinen bu özel gün için 4 Ekim tarihinin seçilmesinin sebebi çok gerilere gidiyor.
Fransisken mezhebinin kurucusu keşiş Assisili Françesko, 3 Ekim 1226 tarihinde hayatını kaybetmiş. Bu nedenle 4 Ekim tarihi Assisili Françesko’yu anma günü olarak kabul edilmiş. Françesko’nun hayvanların ve çevrenin koruyucu azizi olduğuna inanılıyormuş. O nedenle Hayvanları Koruma Günü’nün tarihi olarak da Aziz Françesko’yu anma gününün tarihi uygun görülmüş.
ALMAN BİLİM İNSANI 4 EKİM İÇİN UZUN SÜRE UĞRAŞMIŞ
“Peki hayvanları korumak için özel bir gün seçmek kimin aklına gelmiş?” dersen de 20’nci yüzyılın ilk çeyreğine gitmemiz gerekiyor. Zoolojinin köpekleri inceleyen dalı olan kinolojide uzman bir Alman bilim insanı olan Heinrich Zimmerman, 24 Mart 1925 tarihinde, Berlin’de Spor Sarayı’nda bilinen ilk Hayvanları Koruma Günü organizasyonunu yapıyor.
5 binden fazla kişinin katıldığı bu organizasyonu Zimmerman aslında 4 Ekim’de yapmak istiyor ama o sırada Spor Sarayı müsait olmayacağından tarih değiştiriliyor. (6 ay öne çekmek de iddialıymış bana sorarsan ama vardır bir bildiği Herr Zimmerman’ın herhalde…) Neyse organizasyon sorunları ancak 1929 yılında çözülebiliyor ve o yıl ilk kez 4 Ekim’de kutlanıyor Hayvanları Koruma Günü.
Zimmerman başta sadece Almanya, Avusturya, İsviçre ve Çekoslovakya’da destekçi bulabiliyor bu girişimine ancak yılmıyor. Çabalarını sürdürüyor ve nihayet Mayıs 1931’de Floransa’ta toplanan Uluslararası Hayvanları Koruma Kongresi’nde, Zimmerman’ın 4 Ekim tarihini evrensel Hayvanları Koruma Günü olarak kabul ettirme önerisi oybirliği ile kabul ediliyor.
Bu nedenle bu kongreyi Hayvanları Koruma Günü’nün başlangıcı kabul edenler de var.
HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ GÜZEL AMA YA SONRASI?
Hayvanları Koruma Günü’nün sayfasında bu günün misyonu şöyle açıklanmış: “Hayvanların küresel refah standartlarının iyileştirilmesi için durumlarının düzeltilmesidir. Hayvanları Koruma Günü kutlamaları hayvan refahı hareketini birleştirir, dünyayı tüm hayvanlar için daha iyi bir yer yapmak asına küresel bir güç haline getirir. Milliyet, din, inanç ve siyasi ideolojiye bakılmaksızın her ülkede farklı şekillerde kutlanır. Yükselen bilinç ve eğitim sayesinde hayvanların her zaman duyguları olan varlıklar olarak kabul edilecekleri ve refahlarına her zaman mutlak saygı gösterilecek bir dünya yaratabiliriz.”
Misyon ifadesinin son cümlesinde iki kez geçen “her zaman” detayı çok önemli bence. Çünkü 4 Ekim yılda sadece 1 gün. Hayvanları Koruma Günü’nden “Hayvanlar göz bebeğimiz, canımız ciğerimiz, tabii ki korumalıyız” onları demek güzel ama yeterli değil. Geri kalan 364 günde de bu misyonda ifade edilen dünyayı kurmak için gereken yapılmalı.
Hayvana şiddetin önü alınmadıkça, hayvanlar bir can değil de mal ya da değersiz bir varlık olarak görüldüğü müddetçe 4 Ekim’ler gelir geçer. O yüzden mühim olan 4 Ekim değil, 5 Ekim’i konuşalım…